BAŞKENT GÜNLÜKLERİ

-- 729 --

Ey benim zeytin dostum
Biz senle aynı kayadan kopmuş iki parçayız
Çimento niyetine uzaklıklar kullanan
Anadolu'nun yarısı boyu
Anahtarla kilit gibi
Uyuyoruz işte birbirimize
Belki bir gün süsleriz
Gururlu bir binanın
Masum kalmış ön yüzünü
Altın varaklı şiirler yazarlar ya göğsümüze
O zaman buluruz yerimizi şu dünyada
Bir daha ayrılmamacasına
Yollara gebe dizelere inatmışçasına...

-- 2 --

Ankara şimdi topluyor kumral - kızıl saçlarını yastığımdan
Yarın bensiz uyuyacak Rasattepe
Taştan yatağında
Koluma girip Kızılay'a inen o kız
Bakarak Tandoğan'da bir bahçeye
"Havuzuna geçeceğiz" diyecek “Gazi'nin”
Ama bu sefer içinden
Ve yalnızlığı bir güvercin olup uçacak
Boğaz'daki martı dostuna...

-- 3 --

Ve işte bir macera daha bitti
Harflerden medet umduk
Teneke kutulara vurup
Zedelenen tırnaklarımızı yara izleri sayıp
İlkbaharla yaptığımız savaşın
Biz ovalardan kıyılara aktık
Bet sesli çalgıcılardan mı kaçtık
Yoksa çetrefil sıfatlardan mı
Orası bilinmez
Şu unutkan hayattan 3 kısa gün çaldık
Şimdi ödül koyar başımıza ettiğimiz yeminler
Olsun, kaç yazar;
Hayat unutsun ki kabul olsun dualarımız
Bulur yine yolumuz elbet mutluluğu...

0 yorum:

Yorum Gönder